Yola zirvedekileri örnek alarak çıkamayız

The podcast episode discusses the topic of making decisions in activities. The speaker mentions the desire for perfection and how it can hinder self-discipline. They explain that societal pressure and exposure to success stories on social media contribute to this desire. The speaker emphasizes the importance of focusing on the process rather than solely on the end result. They give examples from various fields and highlight the value of the journey and the challenges faced. The speaker advises against comparing oneself to highly successful individuals and instead encourages focusing on personal growth and continuous effort. They also mention the importance of accepting that initial attempts may not yield extraordinary results. The speaker concludes by emphasizing the significance of consistent effort and the need to prioritize certain activities over others. They mention that a future podcast episode will explore the topic of talent versus perseverance. 🎵 Merhabalar, bir mücadeledir yaşam podcast kanalımızın bu videosuna hoş geldiniz, bu içeriğine hoş geldiniz. Bugünkü içeriğimizde, bu içeriğimizin konusu birazcık bir bireyin aldığı, bir faaliyette aldığı kararlar üzerine olacak. Bir önceki videolarımızda öz disiplin üzerine konuşmuştuk, yine öz disiplin üzerine çekeceğim içerikler devam edecek. Ancak öz disiplinle bağlantılı olan ve diğer öz disiplinle bağlantılı olan bir diğer hususa da değineceğim. Yine öz disiplin bahsinde değinmiştim, bireyin öz disiplini oluşturma yolunda karşılaşacağı en büyük düşmanlardan bir tanesi, iksel motivasyon olarak en büyük düşmanlardan bir tanesi, mükemmel olma arzusu. Ne yazık ki yaşadığımız bu çağda, bu çağda isimlendiremiyorum. Neredeyse herkes bulunduğu bir alanda mükemmel olma arzusu peşinde. Hangi faaliyeti yaparsak olalım, ilk girişimlerimizde hep böyle olağanüstü sonuçlar vermek istiyoruz. Başarısızlığı, başarısız olmayı, hata yapmayı çok kabul görmeyen bir toplumda yaşıyoruz. Hangi ülkede olursak olalım, modern dünyada her şeyin böyle kusursuz, tıkır tıkır işleyen bir şey olmasını, hiçbir şeyde yanlış olmamamızı, her girdiğimiz faaliyette bir sonuç vermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bence burada bireyin mükemmel olma arzusunu oluşturan yegane şeylerden birisinin aslında günümüz dünyasında, gerek filmlerde, gerekse sosyal medya kanallarında karşılaştığımız o olağanüstü sonuç hikayelerine karşılaşmamız ve kendi yaşantımızı, kendimizi oradaki hikayelerle anlamlandırmamız, birleştirmemiz. Yani sürekli dediğim gibi sosyal medya ortamlarında sürekli bir başarı hikayeleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Sürekli böyle hep bir şeyleri gerçekten olağanüstü sonuçlar vermiş insanlarla sürekli karşı karşıyayız. Hiçbir zaman toplum başarısız olmuş, bir alana gerçekten girişim yapmış ama başarısız olmuş insanları çok dinlemeye, çok onlara kulak vermeye teressi olmuyorlar. Şimdi bu bir açıdan sıkıntılı bir durum kanaatimce, öz disiplin oluşturma yolunda. Çünkü oradaki birey, bahsettiğim o birey sürekli sosyal medya ortamlarında sürekli karşılaştığı o başarı hikayelerini görmeye başlayınca kendisini de kendi giriştiği alandaki o performansını da onlarla özdeşleştiriyor ve kendisinde de sanki ilk girişimlerinde öyle bir performans vermesi gerekliymiş gibi algı oluşuyor. Halbuki bu esasında gerçeklerle örtüşen bir şey değil. Çünkü bir alanda ne kadar ilgili olursak olalım ilk girişimlerimiz ilk yaptığımız şeyler olan sonuçlar vermeyecektir. Ki bu doğası gereği o alana yeteri zaman vermemişizdir. Burada şöyle bir durum var. Sürekli o başarı hikayeleriyle karşılaşınca insan da kendisinde onu yapması gerekliymiş gibi, o başarıya ulaşması gerekliymiş gibi bir algı oluşuyor. Ve bir sonuç odaklı düşünme felsefesi ortaya çıkıyor. Halbuki sonuç değil süreç odaklı düşünülmesi gerekiyor. Sonuçlar değil o sonuç dışında aldığımız süreç gittiğimiz yol önemlidir. Gidilen yol aslında orada bizim değerimizi oluşturur. Gerçekten bir projenin bir girişimin bir hayattaki o bir girişimin değerini oluşturan şey alınan sonuçtan ziyade o sonuca giden yolda karşılaşılan bir takım zorluklar, bir takım gidilen yolun kendisidir esasında. Şurada şöyle bir konu var. Ünlü bir kişisel gelişim kitabının yazarı demişti sanıyorsam tam adını hatırlamıyorum. Yola zirvedekileri örnek alarak çıkamazsınız diye bir söz var. Gerçekten benim de benim istediğim kabul ettiğim bir söz. Yola zirvedekileri örnek alarak çıkamayız. Çünkü zirveyi hedefleyerek yola çıkarsak o başlangıçtaki o müşkül durumu ortadan kaldırabilecek bir kafa yapısına sahip olamayız. Örnek veriyorum bir dağ tırmanışında bir tırmanıcı, bir tırmanış yapan birisi ilk önce dağın eteklerinden yola çıkmaya başlar. Dağın eteklerindeki o tırmanar tırmanırken sürekli zirveyi hedeflemesi bir açıdan doğru değil. Çünkü tırmanışçının nihai hedefi zirveye ulaşmakla birlikte oraya çıkarken ilk başlangıçtaki o müşkül durumu ortadan kaldırması gerek. Ve orada tırmanıcının o zirveye çıktığındaki o sonucu değil o karşılaştığı o müşkül durumu o giderken o tırmanırkenki o verdiği o mücadelesi zaten onun değerini belirliyor. Şöyle bir örnek dağın zirvesine sizi bir uçakla bıraksalar hiçbir değeri olmaz o zirveye çıkmanın o bir hikaye değildir. Ve kimse de ona çok böyle değerli gözlerle bakmaz ama siz o zirveye tırmanarak gelirseniz tırmandığınızdaki o verdiğiniz mücadele bir değer arz eder. Ve aslolan odur. Aslolan siz o zirveye çıkmanız değil o verdiğiniz o yol bir mücadeledir. Bu da böyle bir şey yani bir faaliyete girerken evet nihai hedefimiz iyi bir sonuç vermek olmalı ancak şunu da bilmeliyiz ki bu bir gerçek. İlk girişimlerimiz ilk denemelerimiz beklediğimiz performansın altında gelecek. O alanda yetkin olmamız değil ilk girişimlerimiz olması. Evet sürekli bir alanda başarılı olmuş kişilerin verdiği tavsiyeleri alıyor olabiliriz. O kişiler sürekli girişimcilik dünyasında sürekli tavsiyeler veriliyor. Şunu yapalım bunu yapalım bu ülkeleri yapalım bunları yapın işte şunları yapın. Ama şunu da bilmemiz gerekiyor ki biz istediğimiz kadar bu kişisel gelişim tavsiyelerini alalım. Aslolan şey bizim bunu hayatımızda ne derece tatbik edebildiğimizdir. Ve bunu tatbik ederken bu bir kaçınılmazdır ki birkaçını tatbik edemeyeceğiz. Hatalar yapacağız problemlerle karşılaşacağız. Hani bu bir kesin bir şey yani hiçbir şekilde ilk girişimlerimizde olağanüstü sonucu veremeyeceğiz. Hani dediğim gibi hani örnek veriyorum hani evet dünyada bir takım olağanüstü sonuç vermiş insanlar olabilir. Örnek veriyorum kim olabilir basketbolda Kobe Bryant olabilir. Boksta Muhammed Ali olabilir. Futbolda Cristiano Ronaldo olabilir. Karim Benzema olabilir. Teknik direktörlükte Pep Guardiola olabilir. Girişimcilik dünyasında işte Amazon'un kurucusu Jeff Bezos olabilir. Hani işte bu tarz insanların kafa yapışını benimseyebiliriz. Ancak şunu bilmeliyiz ki ilk girişimlerimiz hiçbir şekilde o insanlara erişemez. Yani o insanlardan belki ışık gibi kadar uzaklıktayız. Bu sizin alanınızla da alakalı bir şey. Siz piyano çalmayı öğreniyorsunuz. Hiçbir şekilde Türkiye'nin en iyi piyano çaları olacağım mantalitesiyle yola çıkmamalısınız. Hani evet hedefiniz iyi bir sonuç vermek olmalı. Hedefiniz evet yüksek olmalı. Ancak bu hedefe giderken öncelikle nihai hedefimiz bir şey yapmak olmalı. Yine bir okuduğum kitapta Atomik Alışkanlıklar kitabından da size örnek vermek istiyorum. Orada yazar bize her gün faaliyet yapmanın verdiği, her gün o faaliyeti sürdürmenin verdiği bir durumu bahsediyor. Diyor ki her gün bir şey yazmaya kalkarsanız, bir düşünce yazısı, bir blog yazısı sizi daha üretken kılar. Hani şunu düşünmeliyiz. Evet bir spor antrenmanında olabilir. O alanda en iyisi ben olamayacağım. Bunu biliyorum. Ancak o antrenmanı yapmak, o faaliyeti yapmak benim nihai hedefim olmalı. Bunu düşünürsek, bu mentalite ile hareket edersek aldığımız sonuçlarda da sonuçlara karşı verdiğimiz tepkileri de değiştirebiliriz. Ben bunu kendi yaşantımda da gördüm. Şunu biliyoruz ki enerjimiz sınırlı, zamanımız sınırlı. Her şeyi yapamayacağız hayatımızda. Belli şeyleri yapmaya odaklanmışız. O yüzden burada bir faaliyet ile alakalı evet o faaliyeti yapalım, o faaliyette iyi olmaya çalışalım. Ancak şunu da bilelim ki o potansiyele gelirken zirveyi hedeflemenin çok doğru olmayacağıdır. Dediğim gibi burada bireyin özdüklün geliştirme yolunda karşılaşacağı en büyük zorluğun sürekli çevresinde ve medya ortamında karşılaştığı o başarı hikayeleridir. Evet dediğim gibi yine özetlemek istiyorum. Bir alanla alakalı sürekli her gün bir faaliyetimizi devam ettirelim. Her gün o alanla alakalı bir şeyler yapalım. Ancak şunu da bilelim ki o faaliyetle alakalı zirveyi hedefleyerek yola devam edemeyiz. Çünkü zirveyi hedeflersek gelişimlerimizin o sonucu vermemesi halindeki o iksel motivasyonumuzu kaybedebiliriz. Yani iksel motivasyonumuzu oluştururken hiçbir zaman zirveye hedefleyerek iksel motivasyon oluşturamayız. Şunu bilmeliyiz o faaliyetle alakalı bir şeyler yapıyoruz. İlk gelişimlerimiz belli istediğimiz sonucu vermiyor olabilir. Bu gayet doğal. Bunda bizim yetenekle alakalı bir şey yok. Bununla alakalı önümüzdeki günlerde bir podcast daha hazırlayacağım. Yetenek mi mücadele mi adlı bir şey olacak. Yani yetenekten ziyade sürekli bir faaliyet sürekli yerine getirmenin kişiyi başarılı sonuçlara yönlendireceğini bahsettim. Yine podcastımızda bu dördüncü video. Kendinize çok iyi bakın. Mücadelemize devam edin. Sağlıcakla kalın. Görüşmek üzere.