obp

The speaker talks about how they achieved success in the medical field despite having a low GPA. They emphasize that GPA is not a barrier to achieving goals and that hard work and smart studying are more important. The speaker shares their personal experience of studying for long hours, sacrificing leisure activities, and sleeping less to achieve their goals. They encourage listeners to be ready to make sacrifices and be disciplined in their studies. The speaker concludes by stating that motivation is not as important as discipline in achieving success. 73 O.B.P ile nasıl tıp kazandın? Bu aralar en sık aldığım soru bu herhalde. Sürekli de bununla alakalı bir video çekmemi istediniz. Çünkü senin de O.B.P'nin düşük. İşte 80 aldın belki, 82 aldın, 73 aldın, 75 aldın. Ve bu bahanenin arkasına sığınıyorsun. Ben tıp kazanamam, ben derece yapamam diyorsun. Aslında kendini kandırıyorsun. Yüksek O.B.P derece yaptırmaz. Çok çalışmak derece yaptırır. Hatta çok ve akıllı çalışmak derece yaptırır. Ben üniversite sınavına 4 defa girdim. 19, 20, 21, 22 olarak. İlk yıl TRT netim 49 civarlarındaydı. Son yıl %10 yanlış yaptım. İlk yıl 15-16 civarı bir AYT netim vardı. Son yıl %75 doğru 5 yanlış yaptım. İlk yıl 340 binlerdeydim. Son yıl ham sıralamada 11 bin yaptım. Şimdi bunu ben yaptıysam sen niye yapamıyorsun? Çünkü sen çalışmıyorsun. Çünkü sen konfor alanından çıkmak istemiyorsun. Zaten bu bir engel değil diyen yok. O.B.P bir engel değildir. Yani düşük O.B.P bir engel değildir diyen yok. Düşük O.B.P bir engeldir. Ama engeller yolu zorlaştırmak için var. Yolu değiştirmek için değil. Sen O.B.P düşük diye hayallerinden vazgeçemezsin. Tıp okumak istiyorsan O.B.P düşük de olsa yine de tıp kazanman lazım. Derece istiyorsan O.B.P düşük de olsa derece yapman lazım. Bunu nasıl yapacaksın peki? Konfor alanından çıkarak. Sana kolay olacak diyen var mı? Yok. Tabii ki zor olacak. Hatta diğerlerinden daha zor olacak. Ama savaş ne kadar büyükse zafer o kadar büyüktür. Senin O.B.P düşük O.B.P ile hele de derece yapınca emin ol bunun tadı hiçbir şeyde yok. Ama sen bu konfor alanından çıkmamaya devam edersen, bu bahanelere sığınmaya devam edersen zaten hiçbir şey olmaz. O.B.P değil buradaki mesele. Senin bazı şeyleri göze alamam. Ben sadece son 2 yıl ders çalıştım. 2021 ve 2022'ye girerken çok ders çalıştım. Şimdi 2021 yılında nasıl ders çalıştığımı görsen, duysan inanmazsın. Nasıl yapıldı bu dereceler biliyor musun? Yatağımdan bazayı kaldırdım. Nasıl yapıldı bu dereceler biliyor musun? Odamdan bazayı kaldırdım. Yatağı direkt yere koydum. Yerde yattım aylarca. Niye? Çünkü geceleri sadece 4 saat uyku uyuyordum. Yatağım... Geceleri sadece 4 saat uyku uyuyordum. Yatağım rahat olursa uyanamam diye yatağı yere koydum. Baza yok ha yatak direkt yerde. Rahatsız olsun da gece uykusundan çabuk kalkabileyim diye. Sen bunu yapabilecek misin? En fazla 4 saat uyudum geceleri. Günde en az... Masa başına oturduğum zaman kronometreyi başlatıyordum. Kalktığım molaya kalktığım zaman durduruyordum. Bir günde kabul edilebilir en az ders çalışma süren 12 saat 1 dakikaydı. Belki de senin üst limitin bile değil bu. Niye 12 saat 1 dakika? Çünkü mental temsil yok. Günün yarısından fazlasını masada geçirmem lazım. Ortalama olarak da 14-15 saat ders çalışıyordum. Böyle çalışmaya hazırsan OBP bir mesele değil. Hatta ben sana şunu söyleyeyim. Sorunun neyse eğer o da yüksek ihtimalle sorun değil. Çok ütopik bir sorunun yoksa eğer o da sorun değil. Buradaki soru şu. Bazı bedelleri ödemeye hazır mısın? Acı çekmeye hazır mısın? Arkadaşlarınla eğlenmeye giderken evde ders çalışmaya hazır mısın? Ailen içeride film izlerken sen ders çalışmaya hazır mısın? Tuttuğun takımın maçı varken ders çalışmaya hazır mısın? Doğum günümken ders çalışmaya hazır mısın? Yılbaşındayken ders çalışmaya hazır mısın? Bayramlarda ders çalışmaya hazır mısın? Biliyorum şu an çevrende birçok kişi sana inanmıyor. Yapamayacağını düşünüyorlar. Belki yüzünü, belki söylüyorlar bunu, belki söylemiyorlar. Ama öyle düşünüyorlar, bana da öyle düşünüyorlardı. Aslında benim kazanacağıma hiç inanmayan insanlar ben kazandıktan sonra ya senin kazanacağına biz çok inanıyorduk diyorlardı. Ama ben kazanacağımı hiç inanmadım. Ben kazandıktan sonra ya senin kazanacağına biz çok inanıyorduk diyorlardı. Ben kazandıktan sonra ya senin kazanacağına biz çok inanıyorduk diyorlardı. Bunları sen de yaşayacaksın. Eğer ders çalışmayı göze alırsan. Eğer saatlerce ders başında oturmayı göze alırsan. Eğer saatlerce ders çalışmayı göze alırsan. Bu işin bir formülü yok, bir hapı yok. İçince sana bütün bilgiler yüklenmeyecek. Acı çekeceksin, az uyuyacaksın. Böyle yataktan gözlerini ovuşturarak kalkacaksın. Ama kalkacaksın. Başka türlü olmayacak. Kimse senin kara kaşına, kara gözüne derece vermeyecek. Dereceyi nasıl alacaksın? Diğer insanların çekmeye Diğer insanlardan daha fazla zorluk çekersen, diğer insanlardan daha fazla başarıya ulaşırsın. Bu cümle bence her şeyi özetliyor zaten. Günde 40 soru 50 soru çözmeye de derece geleceğine inanıyor musun gerçekten? Yapman gereken şey önce kendini kandırmayı bırakmak. Günde ders çalışma saatini yavaş yavaş yavaş yukarılara çekmek. Bak ben birçok gece masada uyudum. Masada uyudum ya masada uyudum ki uyanabileyim. Eğer uyanamayacağımı düşünüyorsan masaya kapanıp uyudum. Benim canım yok muydu? Bunları ben yaptım şu anda da bak karşındayım. Ve sana bunları anlatıyorum. Bunları sen de yap. Sen de senden sonrakileri anlat. Başardığın zaman mutluluktan ağladığın günleri hayal et, ona göre çalış. Ve söyleyeceğim son şey şu. Motivasyonu nasıl sağlıyordun diye soruyorsun ya sürekli. Motivasyon diye bir şey yok. Disiplin diye bir şey var. Peki disiplin nedir? Disiplin şu an yapmak istediğin şey ile en çok yapmak istediğin şey arasında seçim yapabilme. Disiplin şu an yapmak istediğin şey ile en çok yapmak istediğin şey arasında seçim yapabilme kabiliyetidir. Disiplin şu an yapmak istediğin şey ile en çok yapmak istediğin şey arasında seçim yapabilmektir.