Details
Nothing to say, yet
Big christmas sale
Premium Access 35% OFF
Nothing to say, yet
Yesterday, two important events occurred. One is the defamation case filed by Kılıçdaroğlu against Cahreyn. The other is about Zekrem İmamoğlu... I don't know which event number it is anymore. Maybe the second. Or is it the third? I'm not sure, I didn't keep count. Anyway, today I want to talk about Kılıçdaroğlu's case against Cahreyn. Kılıçdaroğlu filed a defamation case against Cahreyn for his insulting words such as "dishonest, roasted head, idiot, toilet brush, shameless, pea-brained." When I look at this situation, I wonder if it's really a good thing. I used to be against a change in power. But now, Kılıçdaroğlu is making us grateful that he didn't win. What kind of opposition is this? During the election period, he acted like a democrat, a man Merhaba arkadaşlar. Dün iki tane önemli olay oldu. Birisi Kılıçdaroğlu'nun Cahreyn'e açtığı hakaret davası. İkincisi Zekrem İmamoğlu'nun... Kaçıncı olayı artık bu? Saymıyorum. İkinci galiba. Üçüncü mü artık? Ben de bilmiyorum. Saymadım, bereketi kaçmasın. Neyse, ben bugün ilk olarak Cahreyn'le Kılıçdaroğlu davasını konuşmak istiyorum. Kılıçdaroğlu, şerefsiz, pişmiş kelle, lan, aptal, tuvalet telliği, yüzsüz, leblebi kafalı sözlerinden dolayı Cahreyn'e hakaret davası açmış. Yani bu olaya bakınca diyorum ki, ulan acaba cidden iyi mi oldu ya? Ben iktidarın değişmesi yanlışıydım da. Yahu her geçen gün Kılıçdaroğlu, iyi ki kazanmamış diye bize sük ettirecek yakında. Nasıl bir muhalefet? Bu seçim vakti demokrat, ifadecülükçü, saygın adam gerçek formuna döndü yani arkadaşlar. Ben sadece Cahreyn'i pek sevmem. Arada bir yayınlarını izlerim de. Özellikle o küfürcü ikisini ben de sevmem. Zaten kendisi izleyenler bilir, herkese küfür ederseler, lakin biri sana küfür ettiğinden hemen direkt hakaret davasını açar. Yani bu tarafta ben ama Cahreyn'in akılı görüyorum yani. Sonuçta bunların hiçbiri ağır bir eleştir, yani hakaret değil. Belki ağır eleştir diyebiliriz de ben bunları ağır eleştir edemiyorum yani. Ağır eleştir demek bana göre saçma olur. Yani mesela yüzsüz kısma ben katılıyorum yani. 7-8 seçimde kaybettin, hala o koltuğu bırakmamışsın, sende yüz yoktur bana göre. Şimdi bana da dava açar. Ya küçük kanalları görecek mi ya sanki? Ben burada Cahreyn'e nadire katıldığım konulardan biri. Cahreyn'e ben en son sadece Enes olayında katılmıştım. O da tam katılımda değil yani. Neyse abi yapacak da bir şey yok. Bakalım ne olacak yani? 300.000 TL istiyor Cahreyn'den Kılıçdaroğlu. Yani benim temennim şu önünde, Kılıçdaroğlu bu seçimi kaybetsin, karşı davayı alsın. Zaten kaybetmek doğasında var, bunu da kaybeder büyük ihtimal. Cahreyn karşı dava açsın, talep olarak da Kılıçdaroğlu'nun bu siyasetten yasak istesin. Cahreyn de beni buradan duyuyorsa söylüyorum. Cahreyn, buna tabiat davası değil de böyle siyasetten ben davası aç. En azından böyle böyle koltuğu, koltuğu çünkü bunun gibiler bırakmaz. Bunun gibi bir tane daha tanıdığımız var. Onun Kılıçdaroğlu'nun acı verti değil, eee siyahı. Şimdi bu aynı şeyin acı verti diyoruz yani. Burada dediğimiz ki siyahı, Kılıçdaroğlu'na çok benzeyen bir isim. Şu an rızamda da şu anda Silivri'ye gitmeye gerek yok. Neyse bu neye gelecek olursak? Bu arada işte gerçekten ifade özgürlüğü hakkında konuşmamız lazım. İlk olarak şunu da sorayım. Hakaret ifade özgürlüğümüzdür. İlk olarak hakaret ifade özgürlüğü değildir. Eleştiri ifade özgürlüğüdür. Mesela şimdi size tekrardan okuyayım ne demiş diye dava açtığınız. Serefsiz, pismis, kelle, lan, aptal, kolep, telli, yüzsüz. Arkadaşlar burada baktığınızda herhangi bir argo, küfür, hakaret duyuyor musunuz? Yani ben tam olarak görmedim. Bir yüzsüz var, o da zaten Kılıçdaroğlu'na uygun bir kelime. Yani burada büyük ihtimalle CHP'liler bile benden aynı kafalı olur. Mesela burada ağır bir hakaret seçer miyiz? Zaten CAHU da zeki bir adam. Böyle sadece küçük insanları söver. Çünkü onlar dava açamayacağının farkında kendisi dava açar. Lakin burada siyasetçiler cidden haklı duruma da çıkabileceğini biliyor. O yüzden dava açtığıma karşısında sadece eleştiriyle konuşabilir. Neyse artık şimdi davaları görüp anlayacağız. Neler olup neler biteceğini. Güzel ülkemde neler doğru gitmişse bugün yanlış olacak der gibi. Neyse arkadaşlar. Bugün de konuşmak istediklerim bu kadardı. Bir diğer videoda Ekrem İmamoğlu'nun ikinci mi, üçüncü mü, beşinci mi, onuncu mu artık kaçıncı davası için hakkında konuşacağım. Bugüne gelir inşallah ya da yarına. Neyse artık arkadaşlar. Kanala abone olup like atarsanız sevinirim. Ben gidiyorum. Hadi görüşürüz.