There is a debate about whether there is a difference between Russia and the West in terms of international relations. Both sides defend their values and interests, sometimes leading to conflicts. Global financial powers seem to hide behind fake paradigms and conflicts between the two sides. The influence of financial elites on political processes can lead to leaders and politicians acting in their interests. Studies show that the lack of political capacity supports the formation of powerful financial interest groups that have influence over global financial regulations. The influence of global economic elites and organized groups representing the business world on state and government policies is significant, while the interests of the general public have little to no impact. The article also discusses the possibility of a new world order created by global elites and the need for individuals to be aware and take action to build a truly free and independent world. The aim is to show th
Rusya ve Batı Arasında Fark Yoktur Rusya ile Batı arasında fark olmaması, uluslararası ilişkilerin karmaşık doğası göz önüne alındığında, taraflar arasında oldukça çekişmeli bir meseledir. Her iki tarafta kendi değerlerini ve çıkarlarını savunuyor olması, bazen çatışmalara neden olabiliyor. Küresel finanselikler, sahte paradigmalara ve iki tarafın çatışmalarına dayalı bir bilentin arkasına saklanıyor gibi görünüyorlar. Bu karmaşık düzen, küresel finanseliklerin güçlerini artırmak ve merkezi bir otorite oluşturmak için kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden bir tiyatro olarak görülebilir. Dünya siyaseti ve ekonomik krizlerin ardında bazen belirli güç merkezlerinin yattığına inanılır.
Örneğin, dünya servetinin büyük bir bölümünü kontrol eden ve sisteme büyük etkisi olan küresel finanselikler mevcuttur. Sanar bankalar, varlık yatırım fonları, danışmanlık ve denetim firmaları, uluslararası kredi derecelendirme ajansları gibi dört temel yapı üzerinden dünyayı şekillendirirler. Komünist Rusya'nın kuruluşunun da batılı bankalarca finanse edilmesi ve Amerika Birleşik Devletleri hükümetinden askeri destek alması, tarihin en karmaşık dönemlerinden birini temsil eder. Bu tür iddialar sıklıkla çeşitli teoriler ve spekülasyonlar içerir. Tarihi olayların halktan gizlenmesi, finansal elitlerin güçlerini korumalarına imkan sağlayabilir. Tarih boyunca, bilgi akışının finansal elitler tarafından kontrol edilmesi, güç dinamiklerinin şekillendirilmesinde kritik bir rol oynamıştır.
Küresel finanselikleri, ulusal sınırların ve siyasi ideolojilerin ötesinde, kendi menfaatleri doğrultusunda hareket edebilir ve bu süreçte siyasi figürleri etkileme gücüne sahiptirler. Bazen, bu etki, liderlerin veya politikacıların finansal elitlerin çıkarları doğrultusunda davranmalarına sebep olabilir. Araştırmalar, politik kapasitelerdeki eksikliklerin, güçlü finansal çıkar gruplarının oluşumunu desteklendiğini ve bu grupların transnasyonal politika ağları üzerinden küresel finansal düzenlemeler üzerinde etkili olduklarını ortaya koymaktadır. Ek olarak, küresel ekonomik elitler ve iş dünyasını temsil eden örgütlenmiş grupların devlet ve hükümet politikaları üzerinde önemli etkileri bulunurken, genel halkın ve toplumun çıkarlarını savunan grupların neredeyse hiç etkisi olmamaktadır.
Bu küresel finans elitlerinin siyasi süreçler üzerindeki etkisinin beklenenden daha karmaşık ve çok boyutlu, hatta bazen felaket sonuçlara yol açabilecek düzeyde olduğunu göstermektedir. Ukrayna krizi sırarken ve Pasifik ile Orta Doğu'da yeni tehditler ortaya çıkarken, bazı alternatif analistler arasında ilginç bir fikir birliği oluştu. Bu analistlere göre, Başkan Vladimir Putin, Rusya ve Brits ülkeleriyle birlikte, küreselleşme ve şirket finansörlerinin hakimiyetine karşı bir cephe oluşturuyor. Fakat bu cephenin, gerçek durumdan farklı bir senaryo sunuyor olabileceği ihtimali asla göz ardı edilmemelidir. 1990'larda, Sovyetler Birliği'nin nav edilmesiyle bölgenin Bölgesel Federasyon olarak yeniden yapılandırılma süreci, Mikhail Gorbachev ve diğer küresel liderlerin planlarının bir parçası olarak değerlendirilebilir.
Gorbachev, bu yeni düzenin Birleşmiş Milletler, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası gibi uluslararası kurumlar tarafından yönetilmesi gerektiğine inanıyordu. Ancak, bu görüşün yalnızca Gorbachev'a özgü olmadığı ve zaman içinde daha geniş bir kabul gördüğü anlaşılmaktadır. Sovyetler Birliği'nin çöküşünün ardından Rus ekonomisi ciddi bir mali krize girdi ve acil finansal destek arayışa başladı. Bu süreçte, Uluslararası Para Fonu, IMF 1992 ile 1996 yılları arasında Rusya'ya 22 milyar dolarlık yardım paketi sağladı. Ancak, Rusya'nın borç ödeme zorlukları nedeniyle bu ilk yardım paketi başarısız oldu.
IMF'nin Rusya'ya kredi sağlaması, 1990'ların sonlarında tekrar başladı ve bu destek günümüze dek sürmektedir. 2009'da Putin, IMF gözetiminde özel çekme hakları temelinde bir süper rezerv para birimi yaratılmasını teklif etti. Kırım'ın Ukrayna'dan ayrılıp Rusya'ya katılma süreci, IMF'nin Ukrayna'dan önemli tavizler almasıyla kısmen bağlantılı görülüyor. Kırım liderleri, Kiev politikacılarını ülkeyi global bankacılara satmakla itham Ukrayna için IMF yardımı talebinde bulunan ilk isimlerin Rusya Maliye Bakanı ve Putin olduğu belirtiliyor. Bundan sonra yeni Rusya'nın küresel yönetişimde katalizör bir rol oynama hedefi, belirsiz kimliklere sahip küresel elitler tarafından oluşturulan yeni dünya düzeninin bir parçası olarak görünmesi doğru bir değerlendirme olabilir.
Finansal özgürlük savunucularının diğer insanlardan farklı olduklarına dair düşünce endişe verici olabilir. Çünkü bu, onların işbirliği yapma ve gerçekten özgür ve bağımsız bir dünya inşa etme dönemini gözden kaçırmamıza sebep olabilir. Ancak, her bireyin başta finans olmak üzere tüm özgürlüğünün geleceği kendi kararlarına ve eylemlerine bağlıdır. Bu makale, insanlık onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin yenilmez olduğu yanılgısını oluşturmak değildir. Aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan büyük sıfırlama gibi hedeflerini, asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır.
hulste.com Salt ve uyar, kötülüğe de dur de!