The transcription discusses the Federal Reserve System (FED) and its connections to global elites. It mentions the establishment of FED by Paul Warburg and its goal of preventing division or rebellion among nations. It also talks about the influence of the Rockefeller family, the CIA, and various commissions on the global agenda. The role of the eight powerful banking families in shaping the financial sector and their control over the Federal Reserve is highlighted. The article emphasizes the increasing debt of the United States and the role of international bankers in profiting from government loans. It concludes by stating that while the global elites may seem invincible, their goals can be thwarted if people are aware and united against them.
SESLİ MAKALE FINANSAL PARAZİTLER Küresel elit şeytanlar tarafından oluşturulan ve kıyamet gününe kadar sürmesi için, gizli planlar yapılan federal reserve sistemi, FED, hakkında bilinmeyenleri anlatmaya ve ifşasına devam ediyoruz. Birleşik Dünya federalistleri, Hitler'i finanse eden James Warburg'un babası, Paul Warburg tarafından tek dünya ya da hiç ilkesiyle kurulmuştur. Cord Mayer, Birleşik Dünya federalistlerinin ilk başkanı olarak görev yaparken, CIA'da önemli pozisyon almak üzere ayrıldı. Birleşik Dünya federalistlerinin asıl hedefi, ulusların bölünmesini veya isyanlarını önlem etti. Atom bombasına sahip federal hükümet, bu tür eylemleri gerçekleştiren herhangi bir ulusu yok etme gücüne sahip olurdu.
James Warburg, dünya hükümetinin ya FETİ yoluyla ya da RIZA ile kurulacağını belirtti. Afrika Birliği ve Birleşik Afrika Federasyonu, Dış İlişkiler Konseyi, CFR ve David Rockefeller ile Zignay Birzezinski'nin 1974'de kurduğu üçlü komisyon ile sıkı bağlantılar kurmuştur. Albay Eli Garrison, başkan Roosevelt ve Woodrow Wilson'ın yakın dostu olarak bilinir ve Roosevelt, Wilson ve Federal Reserve isimli kitap yazmıştır. Kitapta, Aldrich planının ardından karşılaşılan yoğun muhalefet sonrasında, FED yasasının oluşturulmasında Paul Warburg'un etkili olduğunu öne sürmüştür. Garrison'a göre, her iki planında zihinsel mimarı Londra'daki baron Alfred Rocheçildi'di.
1910'da, J.P. Morgan'ın Güney Karolina'daki Vekiladası'nda bulunan özel bir mekanda, Aldrich planının temelleri atıldı. Gizli toplantıya, Nelson Aldrich, Rockefeller ve Paul Warburg gibi bankacılık sektörünün önde gelen isimleri katıldı. New York Kongre üyesi Aldrich, Rockefeller ailesine girdi ve Oluwintrop Aldrich, Chase Manhattan Bank'ın başkanı oldu. Başkan Woodrow Wilson'ın danışmanı Albay Edward Howse ise, Wilson'ı Merkez Bankası Kurma ve Ulusal Gelir Vergisi Getirme konusunda ikna etmeye çalışıyordu. Bay Howse'un bağlantıları arasında, İngiliz Malton'un perminder ile ilişkili General Julius Clay'in de bulunuyordu.
Bay Wilson, talebi hemen kabul etti çünkü bakır endüstrisinin önde gelen isimlerinden biri olan Dodge'a büyük borcu vardı. Dodge'un şirketi Phelps Dodge, dünyanın en büyük madencilik şirketiydi. Wilson'ın önceliği, 1922'de New York Belediye Başkanı John Holland'ın da ifade ettiği gibi, halkın bankacılara olan güvenini yeniden tesis etmekti. Sonunda, sekizler grubu zafer kazandı ve 1913'de Paul Warburg'un başkanlığını yaptığı FED kuruldu. 4 yıl sonra, Arşidük Ferdinand ve eşi Habsburg'un suikasta uğraması sonucu Amerika Birleşik Devletleri Birinci Dünya Savaşı'na katıldı. İsrail'in kurulmasına öne yak olan Balfour Deklarasyonu ise, Siyonist 2.
Lord Rothschild tarafından kaleme alınmıştı. 1920'lerde Baron Edmund Rothschild, Filistin Ekonomik Komisyonunu oluşturdu ve bu komisyonun denetimi General Julius Clay'in tarafından yapıldı. Clay'in, sonrasında Amerika Birleşik Devletleri Ordusu Karşı İstihbarat Teşkilatı'nın liderliğine atandı. 2. Dünya Savaşı sonrasında, Clay'in, Marshall Planı kapsamında Avrupa'ya yapılan yardımları, Rudolph Sonneborn'un yönettiği Sonneborn Enstitüsü aracılığıyla, Filistin'deki militan-siyonist gruplara aktarmak için kullandı. 1917'de Amerika Birleşik Devletleri Anayasası'na eklenen 16. Değişiklik ile Ulusal Gelir Vergisi getirildi. Bireyse, Delaware'e kurulan bir federal kurumdur. Rokkeferler Vakfı ise 4 yıl önce, aile servetini yeni gelir vergisi yasalarından korumak ve toplumu sosyal mühendislik yoluyla şekillendirmek amacıyla kuruldu.
Vakfın faaliyet alanlarından biri de genel eğitim kuruluydu. Bazı Amerikalılar FED'in devlet kurumu olduğunu düşünse de, aslında özel kuruluşa aittir. Halkın tasarısı olarak nitelendirdiği FED yasasına, bu yasanın dünyanın en büyük teröristlerine oluşturacağını ve bu teröristlerin istedikleri zaman enflasyon yaratıp ekonomik krizleri manipüle edebilecekleri için karşı çıkışta da engellenemedi. FED, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bankaların oluşturduğu gruptur ve büyük sermaye kaynakları sayesinde önemli etkiye sahiptir. Federal Açık Piyasa Komitesi, FED'in gerçek güç merkezi olarak para politikasını şekillendirir ve New York FED binasında yer alır.
Bu 14 katlı binanın 5. bodrum katında, dünya altın vezerlerinin 3'te 1'ine denk gelen ve dünyanın en büyük altın deposu olarak bilinen 10.300 tonluk muhassam altın vezervi bulunmaktadır. Finans sektörü, 8 ailenin türevler, opsiyonlar, putlar ve vadeli işlemler gibi karmaşık finansal araçları piyasaya sürmesiyle hızlı bilgisayarlaşmaktadır. Bu durum, bankalar arası işlemlerde büyük artışa neden olmaktadır. Bu süreci yönetmek amacıyla kısa adı CHIPS olan Clearing Interbank Payment Sistem adında sofistike sistem geliştirmiştir. FED'in kuruluşunda, Citibank, Chase, Chemical Bank, Manufacturer's Hanover ve Banker's Tourist gibi 5 New York bankası, FED'in %43'üne sahipti.
1983 yılına gelindiğinde, bu 5 bankanın sahip olduğu hisse oranı %53'e yükseldi. G.T. Grove, J.P. Morgan Chase ve Deutsche Bank gibi bankalar, birleşmeler yoluyla ve 8 ailenin Avrupa Fraksiyonu ile işbirliği yaparak, 2000 yılına kadar hisselerini daha da arttırdılar. Şimdi, Fortune 500 şirketlerinin çoğunun kontrol hisselerine ve hisse senedi ile tahvil piyasalarının büyük kısmına hakim durumdalar. 8 ailenin adını taşıyan yatırım bankaların etkisi ise daha da büyüktür. Morgan bankacıları, 1982'deki Falkland Savaşı sonrasında İngiltere ve Arjantin arasındaki müzakerelerde önemli rol oynadı.
Aynı dönemde, Başkan Reagan'ın SEC Kural 415'i yürürlüğe koyması, Goldman Sachs, Merrill L.N.C.H., Morgan Stanley, Salomon Brothers, First Boston ve Lehman Brothers gibi 6 büyük yatırım şirketinin menkul krimet piyasasında daha etkin olmalarını sağladı. Bu bankalar, 1980'ler ve 1990'larda gerçekleşen bir dizi birleşme ile etkilerini genişlettiler. Salomon Smith Barney'de daha önce çalışmış olan James Wolfensohn, yakın zamanda Dünya Bankası Başkanı olarak görev yapmıştır. Merrill L.N.C.H., 1994 yılında 435 milyar dolarlık varlıklarıyla birleşme dalgasından önce en büyük bankalardan biriydi. 1991'de Merrill L.N.C.H., dünya çapında gerçekleşen banka birleşmelerinin %26.8'ini yönetirken, Morgan Stanley 1989'da 60 milyar dolarlık birleşme gerçekleştirmiştir.
Gülen sisterlin kaldırılmasının ardından, 2007 yılında ilk 10 NMA danışmanı arasında Goldman Sachs, Morgan Stanley, G.T. Grove, J.P. Morgan Chase, Lehman Brothers, Merrill L.N.C.H., U.B.S. Warburg, Credit Suisse, Deutsche Bank ve Lazarte yer almıştır. New York Ticaret Borsası ve Londra Petrol Borsası'nda petrol vadeli işlem piyasalarının önde gelen katılımcıları Morgan Stanley, Dean Wittler, Goldman Sachs, G.T. Grove ve Deutsche Bank olarak sıralanmaktadır. 2002 yılında Enron Online İslas Mahkemesi tarafından U.B.S. Warburg'a ücretsiz olarak devredildi. İlk iki yılın sonunda U.B.S.'nin Enron Online'dan elde ettiği gelirlerin Lehman Brothers ile paylaşılması öngörülmüştü.
Fakat Lehman'ın 2008'deki islası sonucunda bu pay varteyse geçti. Lehman Brothers krizi ve 2008 finansal çöküşünün ardından, bankacılığın dört atlısı olarak bilinen büyük bankalar, etki alanlarını genişletmeye devam etti. J.P. Morgan Chase, Bear Stearns ve Washington Mutual'ı, Bank of America, Merrill L.N.C.H. ve Countydee'de, Wells Fargo ise sorunlu Amerika Birleşik Devletleri'nin beşinci büyük bankası Wachowia'yı satın aldı. Fed'deki sekiz güçlü aile hakkında endişeler sürerken, Amerika Birleşik Devletleri'nin iki fili hükümeti olduğu görülüyor. Bunlar resmi olarak tanınan bir hükümet ve Fed sistemi içinde bağımsız, denetimsiz diğer bir hükümet.
Fed kurulduğundan beri, Amerika Birleşik Devletleri'nin borcu bir trilyon dolardan otuz üç trilyon dolara yükseldi. Bu da tüm üçüncü dünya ülkelerinin toplam borcundan daha fazla. Bu borcun büyük bölümü, dünya merkez bankaların çoğuna sahip olan bu sekiz aileye ödenecek. Uluslararası bankacıların hükümetlere borç vererek kazanç sağladıkları ve Avrupa'nın ulusal bankaların özel çıkar grupları tarafından kontrol edildiği biliniyor. Ancak, bu ailelerin mali güçlerini nasıl elde ettikleri ve kullandıkları, gizemini koruyor. Bu makale, insanlık onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin yenilmez olduğu yanılgısını oluşturmak değildir.
Aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan büyük sıfırlama gibi hedeflerini, asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. www.booste.com Halk ve uyar, kötülüğe de durdu. Bu makaleyi arkadaşlarınız ve dostlarınızla paylaşmayı unutmayınız. Altyazı M.K.