Melis Bey, a patient with allergies, discusses her symptoms with the doctor. She experiences sneezing, nasal congestion, and itchy eyes. Her symptoms started in February and March and are worse during outdoor activities. The doctor suspects she may be allergic to the pollen from the serve tree, which is common in the Ankara region. The doctor recommends using the ponem allergy calendar and suggests further tests. Melis may consider treatment options such as medication or immunotherapy. The doctor also mentions the importance of considering other factors, such as sinus issues, and recommends regular check-ups.
Merhabalar, Alerji ve Yol Hikayeleri serimizin bugün üçüncüsündeyiz. Bugün sevgili Melis Bey, bize eşlik edici. Kendisi benim çok kıymetli bir hasta. Bugün konuşacağımız ve dikkatleri çekmek istediğimiz konu, serle alerjisi. Samar nevzesi, bahar nevzesi, çayır polenleriyle oluyor ve Mayıs-Haziran aylarında oluyor ama aslında alerji nevzesi Şubat-Mars gibi başlayan hastalarımız var. Bu hastalarımızda da kendi bölgelerine göre bazı ağaçlar ön plana çıkmakla birlikte Ankara bölgesinde bu civarda serle alerji çok ciddi bir alerji yapıyor. Biz bu sene bunu çok yaşadık, çok gördük hastalarımızdan.
Onun için buna dikkati çekmek için ne zaman ne şikayetler olursa acaba bundan şüphelenmeli hastalarımız diye Melis Bey ile birlikte bunu konuşalım istedik. Hoşgeldiniz Melis Bey, nasılsınız? Sağolun, çok teşekkürler. İyiyiz. Ben Melis, 37 yaşındayım. Tatlı bir kızım var. Evet, ben de. 6 yıldır Ankara'da yaşıyorum. Aynen, 6 yıldır Ankara'da yaşıyorsunuz. Daha önce neredeydiniz? Kıbrıs'taydım. Teşbiş'te ileri geziyoruz, görevimiz yerine. Şimdi siz buna sanırım Mart ayında geldiniz. Biraz şikayetlerinizden bahseder misiniz? Şimdi Mart ayının başında açıkçası eşimle birazcık da yönlendirmesiyle ve şikayetlerinin ona daha çok yansımasıyla ben sizlere başvurmak durumunda kaldım.
1 saat 2.30'da kalkıp kapçılmalar. Gün içerisinde, iş yerinde ve iş dışında spor yaptığım zamanlarda vesaire. Şiddetli ve arka arkaya. Bu sene ne zaman başladı? Bu sene Şubat ayının son günü ve Mart ayının ilk birinde. İkisinde çok şiddetli olaylar başladı. Yani mesela Şubat'ın birinci haftası bir şey yoktu. İkide de yoktu. Yoktu, yoktu aynen. Siz mesela bence bunu grip falan gibi zannettiniz mi ilk başladığında? Hani acaba grip mi geçiriyorum? Bundan 2 sene önce bir doktorumuz bana alerji olduğunu söyledi ama tepki aşamasında hiçbir şey yapılmamıştı.
Sadece bir ilaç ve gurur spreyi. Muhtemelen muayene budur. Evet, evet. Şubat günü 6-8. Kızın da şikayeti vardı. Şikayet olunca biz de muayene ettik. Ben de aynı yakın tepkileri verince vücudum. Biri sizde de alerji vardı diye söyledi ve 2 ilaç verdi. Birisi hap birisi gurur spreyi şeklindeydi. Kızınızda da alerji vardı. Evet, o da alerji. Alerjik ring diye şey yaptı ama onu da bilmiyorum belki ayrıca bir tespiti varsa. Bilmiyorum, onu yaptırmadık. Ama onu da dönem dönem geniz akıntısı ve aynı şekilde alerji.
Herkes aynı şekilde mi? 8 yaşında şu anda. 8 yaşında. Aynen. Tabi daha önce çok fazlaydı ve kulağa vuruyordu. Şu anda iyi. Ama tabi geniz akıntıları devam ediyor. Siz alerjik oldunuz. Kızınızın alerjik olma ihtimali var. Alerjisi olan bir ebeveynden doğan çocukta. Bir ebeveyn alerjikse %40-60 gibi çocukta da alerji olmasını var. Sonra sizin şikayetiniz. Ben mesela sürekli hapşırmalar. Hani iş yerinde durup dururken hapşırmalarım. Geceliğin kalkıp, gece 2.30-3.00'de kalkıp aniden hapşırmalar. Üşürünce gece kalkıp hapşırmak. Bugün doktora git, bugün doktora git etmiş.
Gece olmadığı için kalkıp hapşırmam için gündüz iş yerine yansımıyor. Gündüz hapşırmalarım aynı şekilde. Normal birisini konuşurken bile konuşmam kesiliyor. Bari biliyorsunuzdur, aklınızdan duymuşsunuzdur. Hapşırma öncesi dönemde mesela hapşırmayı bekliyorsunuz. Hapşurayım da rahatlayayım diye bekliyorsunuz. Gıdıklanma gibi bir şey geliyor değil mi? O hizmopati, inanın yani böyle burnunuzu çok şiddetli bir şekilde taşımak istiyorsunuz. Hani normal günlük örtününü bile gerçekleştiremiyorsunuz. Gerçekten çok rahatlıyız. Yaşam örtüsünü çok etkiliyor, iş performansını çok etkiliyor. Aynen, maalesef. Peki mesela dışarı çıktığınızda artıyor mu şikayetleriniz? Öyle bir gözleminiz oldu mu? Evet, şimdi spor yapıyorum dedim.
Sporu açık havada yapıyorum ben. Açık havada yaptığım yerde öğlen saatlerinde daha çok yapıyorum. Hani bir saat, bir buçuk saat civarında bir kalıyorum. Bazen ilk gittiğimde, spora başlamadan önce başlıyor. Ama onun öncesinde iş yerinde de gerçekleşir. Özellikle hapşırmalarım, burnum taşındı. Ama ben tabii ki mikrosinemika bozmak istemeyen birisiyim. Zaten o zaman bunun çok da alerjilerin içinde çok birisi demiş size bir iletim alerjiniz olabilir. Ama sanki zaten hedefini bulmamış asıl. Evet, yani ben açıkçası tam tespit amacıyla geldim. Öğlenleyin gittiğimde spor sonrası da geri dönüşte sporlar.
Geri dönüşte de yine aynı şekilde. Yani dış aktivite yaptığınızda artmaya başlıyor. Eve kadar taşınan bir şikayet. Gece uykuya kadar taşınan bir şikayet. Evet, maalesef. Peki beraberinde gözlerinizde kaşımsı, yanma, sulanma oldu mu? Evet, gözlerimde, göz çevremde, gözümün iç kısımlarında kızarmalar. Zaten burnumuz sürekli kaşıdığından ve silme ihtiyacı olduğundan dolayı burnumun etrafında 5 tane eczama vs. silmeye bağlı yaralanmalar bile oluyor açıkçası. Evet, çok rahat oluyor. Geniz akıntımı zaten oluyor. Geniz akıntımı artıyor o dönemde. Burnun tıkanıklığınız oluyor muydu? Burnun tıkanıklığı oluyor tabii ki.
Geniz akıntısı, burnun tıkanıklığı, hapşurma ve kaşıntı. Burnun öne akma oluyor muydu? Öne akma az. Kulaklarınızda bir şikayetiniz oldu mu? Kulaklarımda hiç şikayetim olmadı. Bazen çünkü oksijen olabiliyor. Küçük yaşta vardı ama oksijen. Sürüsünüz var mı? Şürolarda ağrı, burda zonklayıcı ağrı. Yok. Böyle bir teşhisim de yok. Peki burnun akıntınızın rengi ne rengi? Az da ama şeffaf. Az da ama şeffaf renkler ne olabilir? Alerjik hastalarımızda genelde şeffaf bir burnun akıntısı oluyor. Enfeksiyonla ayırt etmek açısından. Grip gibi algılayan çok hastamız oluruz başta.
Bir de mesela alerjinin çok yoğun olduğu dönemlerde sarımsı yeşilintisi olabiliyor burnun akıntısı. Veya genizden çıkan akıntı. Ama alerjik olan da birin içinde açılıyor rengi. Ama alerjik olmayıp enfeksiyon kökenli o koyu renk burnun akıntısı olduğunda o açılmıyor. Mesela sinüzütü var diyelim. Eğer grip komplikasyonu olmuşsa üstüne bir şeyler oluşmuşsa bu şekilde ayırt edebiliyoruz. Zaten hastalıkla da birlikte olduğunda eminim çok daha kötü olacaktır diye düşünüyorum. Peki sizin nefes davranınız oldu mu? Nefes davranım hiç olmadı. Hiç olmadı. O zamanlarda da spor yapabiliyorum açıkçası.
Ona etkilemiyor. Ama özellikle hapşurmak ve burnun kaçıntısı çok büyük. Peki dediniz ki yılın belli dönemlerinde. Hangi dönemlerinde oluyor? Belki belli bir belikimin sonucunda da olabilir ama Mart'ın başında. Mart'ın başında. Evet başında. Yani Mayıs'a kadar uzayabiliyor. Mayıs'a kadar uzayabiliyor. Birbirimize geldiniz konuştuk önce öpünüzü aldık elbette. Çok iyi olmuş. Hatta şüphelendik bazı şeylerden. Ondan sonra testimizi yaptık. Testimizde serve ağacımız pozitif çıktı. Şimdi bu noktada izleyicilerimize bir bilgi vermek istiyorum. Serve ağacı Akar'a üzerinde Şubat ve Mart aylarında çok yüksek oluyor.
Özellikle bu senede. Aslında hala şu anda bu videoyu çektiğimiz gün bile yüksek. Her sene değişebiliyor. Ama Melih Bey gibi böyle gezdesinin titik belirtilerinin başladığı hala genellikle Nisan 15 sonrası oluyor. Daha erken Şubat, Mart gibi şikayetlerimiz başlıyorsa Ankara bölgesi özellikle aslında belki İç Anadolu denebilir. Serve ağacı alerjisinden şüphelenmek gerekiyor. Çok alerjik bir titki, ağaç ve gerçekten çok ciddi yakınmalara yol açabiliyor. Alerji hekimlerinin de panellerinde muhakkak serve ağacının ve dış buzakta ağacının olması gerekiyor bu mevsim alerjisi için.
Çünkü dış buzakta da oluyor alerji gördük hastalarımızda. Mesela panelinde olmadığı takdirde testine götürürsünüz. Sizin bu şikayetleriniz alerjik değil demeye de yaklaşılabilir. Bir hastalıkta zaten ben bir test yapılmıştı. 10 setlik bir test yapılmıştı. Orada alerjime rastlanmamışlar açıkçası. Büyük ihtimal serve ağacını içermiyordu. Onun için öykü çok önemli. Onun için de aslında alerji hekimlerinin de ponem takvimlerini çok iyi bilmesi gerekiyor. Sizinle de paylaştık ponem takvimini. Ankara üzerinde var bir ponem takvimi. Ankara ponem alerji editeli adresi çok yarar gördüğümüz bir şey.
Hatta ben ilk bu hastalarımız erken dönemde Şubat'ta Mart'ta gelmeye başlayınca şüphelenerek bir dakika bu bir alerjiden temasını düşününce acaba ağaçlar mı deyip ponem takvimine baktığım zaman hızlıca aldı testleri ve ondan sonra da pozitifleri peş peşe seviyede yakalamaya başladı. O yüzden İç Anadolu bölgesinde veya Selvi ağacının bulunduğu bölgelerdeki yaşayan hastalarımız Şubat ve Mart aylarında her sene tekrarlayan burun akıntısı, hapşurma, kaşıntı, gözlerde kaşıntı, sulanma gibi yakınmaları varsa kendilerinde bu alerjinin olabileceğinden şüphelenebilirler. Sizin ölçümünüzde şöyle bir nokta var.
Çok değerli bir kulaklığın muastekinine gidiyorsun. Zaten ilk alerjiden de şüphelenen o oluyor. Hayatta da öyledir. Bir şey tek değildir. Karışıktır. Her şeyden biraz vardır. Mesela duygu durumunuz. O bir mutlusunuzdur ama bir yandan kafanızda sizi mutsuz eden, canınızı sıkan şeyler de vardır. Her şey bir aradadır hayatta. Bu alerjide de biraz öyle. Ben hastalarımızın kulaklığın boğaza gitmelerini de çok önemsiyorum. Ben kendimi hep yönlendiriyorum. Çünkü bir kişi sadece alerjik olmuyor. Aynı zamanda bazen sinizlisi olabiliyor, otitli olabiliyor, burnunda kemik eğiliyor olabiliyor, burada başka şeyler olabiliyor.
Bunlar da tespit edilip gerekli tedavilerinin yapılması gerekiyor. Öbür türlü mesela çok ciddi kemik eğiliyor olan bir hastamıza ilaç tedavisi verdiğinizde sınırlı fayda sağladığında sağlayacaktır. O zaman biz hastasız ilaç tedavisi, iyi yanıt vermiyoruz. Daha sonra aşı yapalım diyebiliriz. Onun tabii ki gerekli değil. Aşı yapsanız da çünkü yanıta alacaksınız. Şimdi orada mekanik deniz sorunu var. O yüzden bu gidişinizin anlamlı olduğunu düşünüyorum. Orada sanırım ameliyat mı önerildi size? Orada ufak bir operasyon geçirmem gerekti. Herhalde sol damlamla ilgili bir şeyden, burnundan.
Olmadı, ufak bir operasyon olmadı. Onu tekrar çek kısmında gönderebiliriz. İkisini biz sizinle polyon taktirde konuştuk. Siz kullanıyor musunuz? Bizden sonra neredeyse her gün değil, en az haftada bir mutlaka bakıyorum. Ama bu Ankara'nın üzerinde olması gerçekten beni üzdü. Ben bir mesleğim var. Başka yerlere de gideceğim. Keşke daha yoğun olsa. Bölge bölgede olsa en azından. Mesela buradan bir Karadeniz'e gittiğimde de orada olsa. Bir Marmara bölgesinde. En azından 2-3 kili kapsayan bir üniversite olarak çalışmaya lütfen. Çok güzel olmuş.
Aslında bu işin ilki İzmir'de bir proje olarak başladı. Şu anda aksis değiller onlar. Ama aslında geçen sene sayın ölçüm İzmir yapmış mesela. Bu sene koşullarla ilgili olduğunu düşünüyorum. Ama çok değerli çalışmaları var. Buradaki esas mesaj muhakkak bunun bölgesel, en azından her bölgede 1-2 ili kapsayacak şekilde. Gerçekten yapılması lazım. İnanın bakın tanıdan tutun. Yani hekimin tanısını önlendiriyor. Mesela ben ondan şüphelenip koymasam poleni ben de sizinle geç bulacağım. Çünkü sizin sadece sergi poleniniz pozitiftir. Mesela bazı hastalarımızın böyle hem ağaç polenleri pozitif oluyor.
Hem de ceket polenleri pozitif oluyor. Esas zaman meclisinin Türkiye'deki ana nedeni. Sizin öyle de değil. Sergi koymasaydı Allah ne oluyor acaba deyip gönderecektik. Size de çok yardımcı oluyor. Korunma yönlerinden de çok yardımcı oluyor. Mesela polen sayısını yükseldiği dönemde hastalarımız dışarı çıkma saatleri vesaire ilaçların başlaması gibi. Siz ne yaptınız? Korunma anlamında neler yapabildiniz? Her şey yapılamayabiliyor. Çalışıyorsunuz bir yana tam dışarıda olduğunuz saatler. Çalıştığım yerde bugün sürre de paylaşmıştım. Çalıştığım yerde de ağaç yoğun bir ortamda çalışıyorum. İnanın içinde de olsa dışarıya gelip giderken sürekli ve hava alanında mutlaka temas ediyoruz.
Oranlar benim çok aldığım dönemde. Dediğim gibi dışarıda spor yapıyorum. Orada da aynı şekilde. Orayı da değiştiremiyorum. Ama en azından o dönemler geldiğinde yine sizinle görüşerek de. Bir yandan ilacı belki erken tedaviye, erkenden başlayıp ona göre sentomları azaltmak maksadıyla. Bu şekilde bir şey başlayabiliriz diye düşünüyorum açıkçası. O şekilde düşünüyorum. Evet. Tedavi olarak da bir temel grup ilacımız var aslında. Antihistaminik, halk arasında alerji oto olarak bilinen ilaçlar. 5-6 çeşidi var ülkemizde ve çok da etkili ilaçlar. Onları kullanabiliyoruz.
İleride şikayetleri böyle daha hafif olan vakalarda veya burun akıntısı, hapşurma ön planda, göğüs taşıntısı ön planda biraz daha antihistaminik seçiyoruz. Ama en etkili ilaç grubu kortuzonlu burun spreyleri. O da özellikle bu enerjik iltihabı çok iyi baskılıyor. O yüzden de şikayetleri belirgin olan, burun tıkanıklığı ön planda olan hastalarımızda da genelde ilk tercihimiz kortuzonlu burun spreyi oluyor. Kortuzondan ürkmemek gerekiyor burun spreyleri. Emniyette ilaçlar, özel bir kullanım yöntemi var. O kullanıma dikkat ettiğimiz müddetçe de ciddiye hiçbir yan etki görmüyoruz.
O ağızdan alınan kortuzon haplar gibi gebe hastalarımız bile doktor kontrolünde kullanarak emniyetli sonuçlarla bebeklerini sağlıklı dünyaya getirebiliyorlar. Siz sence seni kullandınız? Ben normal bir alerji ilacı açtırmıştım o zaman doktorumuz. Aynı zamanda şu spreyde kullan diye bir sprey, o da sanırım kortuzonlu bir ilaçtı. Onu da kullandım. Bizde tabii kulak kan dolma bazı şeyleri olabilir, eşince sağlıkçı. Şimdi 5 gün kullanıp bırakılan bazı ilaçlar var. Bazıları sürekli kullanılabiliyor. Ben ilk başta özellikle bir 5 gün kullanıp bırakmıştım bu kulaktan dolma duymalarla.
Ondan sonrasında tekrar sentomlara bakmaya başladım. Yani sadece ilaçlar baskılanmamıştı yani o dönemde 2 sene öncesinde bahsediyorum. Ondan sonrasında doktora gittiğimizde bunu bırakmamam gerekiyordu diye tekrar uyarıda bulundu. O zaman şimdi çok güzel bir noktaya değindiniz. Kortuzonlu burun spreylerinin yanı sıra bazen çok maliven, burnun çok sıkılı olan hastalarınız da çabuk açılsın burnu diye dekongestan dediğiniz bu sıkıntıları çabuk açan ama sadece o işe yarayan bir ilaç durgu var. Onlar 5 günü geçmemeli. Geçmezse kesildiğinde rebound etki dediğimiz tekrardan daha fazla şikayet ortaya çıkıyor.
Bir sene onu dediğim gibi ben nereden seçiyorsa da etmiyorum. Çok tıkanıklığı varsa 1-2 gün bazen kullanabiliyoruz ama o kadar. Ama hesap bedavası değil alerjik meselenin. Alerjik fünette, mevzuda, fedanda alerji oluşunun ithaf vücudlarını baskılayacak bir ilaca ihtiyaç var. Kortuzonlu burun spreyleri bunu sağlıyor ve etmeden kullanmak gerekiyor başlayınca ve özellikle polen düzeyi orta ve yüksek, alerjik olduğunuz polenin düzeyi orta ve yüksek seviyeye geldiyse yakınlalarınızı kontrol eden dozu hiç düşürmemek gerekiyor. Aynen o dozla polen seviyesi yüksekken girip devam etmek gerekiyor.
Düşmeye başlayınca doğru düşmeyi ve doğru da kesmeyi düşünüyoruz. Ama iyi olduğunuz dönemde polen sayısı da orta ya da yüksek düzeyde ilaçlarınızı kesmiyoruz. O kortuzonlu burun spreylerini düzenli kullanmamız gerekiyor. Sizin özelinizde, siz geldiğinizde yoktu ama daha sonra kemikte de geldi. Bir serviye aşı yapılabiliyor. Böyle bir çetenek var. Onu ama her kişinin kişi özelinde düşündüğümüz bir tedavi. Siz bana sormak istediğiniz bir şey var mı? Bunun haricinde bu aşıyı peki önerir misiniz? Hangi hastalarınızı önerirsiniz? Mesela bana önerir misiniz? Şimdi aşıyı, köyü poleni aşısı özelinde özellikle sizin yok alerjiniz ama yakınlaları uzun sürüyorsa kişilerin veya kesin bir teröritte ama ilaçlarla kontrol altına alamıyorsak genellikle öneriyoruz.
Çünkü bazı hastalarımızda gerçekten çok yoğun şikayet oluyor. Süresi çok uzun olmayabilir ama hastamız da talep ederse, kabul ederse birlikte konuşuyoruz. Birlikte karar alıyoruz. Çünkü biraz meşakkatli bir tedavi. Önce hastalık başlanıp doz yükseltiliyor. Sonra ayda bir, dört haftada bir yapılıyor. En az üç yıl veriyoruz tedaviyi. Dolayısıyla beraber iş birliğiyle götürdüğümüz bir şey oluyor. Terzi özelinde de şimdi aşı var. Dolayısıyla skorlarla takip ediyoruz hastalarımızı. O skorlamalarda ilaç tedavisine rağmen skorları yüksekse hastalarımızda düşünebiliyoruz. Terslikte önümüzde koyup neyimiz var neyimiz yok bakıp ne bekliyoruz ne kaybediyoruz.
Takip sonrası karar veriyoruz. Beklediğimiz yerlerde tolerans gelişmesi sağlanıyor. Yani size sürekli tekrarlayarak arkan dozda alerjik olduğunuz polen verildiğinde ona karşı da her hafta geliştirmeniz bekleniyor. Vücut alışmış oluyor. Bunun manasıbı gerçekten polenle karşılaştığımız dönemde de daha az şikayetimizin olmasını bekliyoruz. Bu sebeple de daha az ilaç kullanımı olmasını bekliyoruz. Bir de astım gelişimine ve yeni alerjan duyarlılığının gelişimine karşı koruyucu olduğunu yayınlar gösteriyor. Sizin özelinize de bakacağız. Ben de bilmiyorum. Takibinize göre her hafta da asla önermiyoruz. Dediğim koşulları sağlayan hastalarımızı da kullanabiliyoruz.
Başka bir sorunuz var mı? Yok yok çok teşekkür ederim. Ben teşekkür ediyorum. Yapıldığımız için umuyorum. Sizin ilgili yatırması olan hastalarımıza yardımcı olacaktır bu söyledikleriniz. Yol gösterecektir. Sizinle yolculuğumuz kolay gelsin. Ben de bu yolculukta yanınızdayım. Erlendirici bir yol hikayesidir. Ben de teşekkür ediyorum. Bir yol hikayesiydi. Sizinle üçüncü yol hikayemizi tamamlamış olduk. Ben izleyenlerimize bizi takip ettikleri için teşekkür ediyorum. Bir başka yol hikayesinde görüşmek üzere.