Details
İbrahim Sadri Yalan şiiri
Details
İbrahim Sadri Yalan şiiri
Comment
İbrahim Sadri Yalan şiiri
All Rights Reserved
You retain all rights provided by copyright law. As such, another person cannot reproduce, distribute and/or adapt any part of the work without your permission.
The speaker plans to share a poem by Ibrahim Sadri that has stuck with them since their university years. The poem is titled "Yalan" (Lie) and talks about the pain of leaving and being left behind. It describes the feeling of being alone and the longing for someone to stay, even if it's a lie. The speaker reflects on their own experiences of heartbreak and loneliness. They mention breaking their mirror and burning their photos. The poem ends with the speaker saying that they will always be there where love is, even if the other person is not. The speaker concludes by sending love and greetings to everyone and expressing their desire for everyone to find something beautiful. Değerli dostlar, bu pazar sizlerle güzel bir şiir paylaşacağım. 21 Temmuz 2024 güzel bir pazar gece yarısından hepinize merhabalar. Bugün sizlerle paylaşacağım şiir üniversite yılların zamanında çok dilime dolanmış ve hep bazı sıkıntılar takıntılar aklıma geldikçe dilime pelesenk olmuş bir şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu İbrahim Sadri'nin bir şiiri ve zamanında İbrahim Sadri'yi çok dinlemiş olmalıyım ki bu şiir hep aklımda kalmış. Bu şiiri şimdi sizlerle paylaşacağım. Şiirin ismi Yalan, şairi İbrahim Sadri. Hadi gidiyorsun, yürekten kan gidiyor, sen gidiyorsun, her şey gidiyor, gökte bulut, dağda kar, düzde kervan gidiyor, solgun bir gül oluyor insan, bir demet kır çiçeği ölüyor, sen gidiyorsun. Ne ucuz yaşıyorsun ne kolay, bir kristal gibi ellerinden düşüyorsun, bakma öyle, ben kanıyorum, sen üşüyorsun. Kolay değil, bir yalan bu, yaralayan, kanayan, koca bir yalan, yalan işte, sevdiğin yalan, şarkılardan arta kalan ve sabah buğzu ve tarla faresi ve ekmek derdindeki işçi kalbi gibi yumuşak sıcak bir yalan. Islak gözlerimle geçiyorum yaralı bir ceylanın kalbinden, ceplerimde kül var, bir yangından arta kalan. Sorduğum adreslerde kimse olmuyor ve kimse olmuyor ben sorduğum zaman, her şey bir yalan gibi yandığı zaman, yalnız olduğunu anlıyor insan, anladım ve geçtim yaralı bir ceylanın kalbinden. Aynamı kırdım, fotoğraflarımı yaktım, nasıl da acımasızdım tafralarıma karşı, nasıl da umarsız, su gördüm düşümde, karanlıktı ve gürültüyle çağlıyordu, ceplerimde kül vardı ve yanıyordu. Sonra sabah oluyor ve bir ceylan kalbinde alem ağlıyordu. Hayır diyordu bir dağ köylüsü, hayır hiçbir şey için geç değil ve geç değil bir şey için hiçbir şey. Bir şey vardı öyleyse bir şey, beni çeken gecenin duldasından uzağa, kocaman çayırlara çeken bir şey, gümrah ırmaklara, sonra sıcağa, sonra acıya, sonra yaralarıma merhem olmaya kapıma dayanan bir şey. Tutsana beni, bırakmasana, olsun yaralasana, olsun ağrısa da, yalan da olsa, kalsana. Dağ köylüsü, aşkın olduğu yerde ben varım, sen olmasan da ben varım. Yağmur yağar, saçlarım filizlenir, bir yıldız düşer omuzlarıma, ıslık çalar, ıslanır şarkılarımı söyler, geçerim kapından. Camların buğusundan ve yağmurun kokusundan tanırlar beni, bilirler. En iyi yalanlarını ben alırım onların, adresler sorarlar, adresler sorarım, kimseler oturmaz orada ve kimseler olmaz ben sordukça. Dağ köylüsü, şimdi gidersen şimdi git, kalırsan şimdi kal. Evet değerli dostlar, yıllar sonra tekrar seslendirmek istediğim İbrahim Sabri'nin bu çok derin duygu ve düşüncelere sevk eden şiirini, bu güzel sıcak bir yaz gününde, serin serin esen gece yarısı rüzgarında sizlerle paylaştım. Herkese sevgi, saygı, selamlar. Herkes güzel bir şeylere kavuşmak ister. Ben Mehmet Kavuşturan.