Details
Nothing to say, yet
Details
Nothing to say, yet
Comment
Nothing to say, yet
Aşkla dolu dünyamda mutluluğun pek çoktu. Sana kalbimden başka vereceğim şey yoktu. Parayı tercih ettim, sevgime gözüm soktu. Aşkımı üç kuruşa sattığına saygıtsın. Oysa ne hayallerim, ne ümitlerim vardı. Gönlümdeki bahçemde renk renk günlerim vardı. Seninle yaşamaktan mutlu günlerim vardı. Umudunu yerle bir eşliğine saygıtsın. Gelir diye yolunu gözlüyorum demişsin. Mektupları resmini gizliyorum demişsin. Meraklanıp çığırınca özlüyorum demişsin. O yabancı güzler de yattığına saygıtsın. Asla göz açtırmayıp, üzüp duruyorlarmış. Her ne yapsam, ne etsem hesap soruyorlarmış. En küçük bir hatamı yüzüne vuruyorlarmış. Bana sudan sebeple çattığına saygıtsın. Soğumuş bekim ben seni. Güzel yüzün ısılmış. Yapayalnız kalmışsın. Gelen giden çekilmiş. Bana geçerdi nasıl. Gör bakalım nasılmış. Kaprislerle canıma yettiğine saygıtsın. Sevgimi küçümserdim. Değer vermezdin aşka. Gözlerin başka derdi. Sözlerimse bambaşka. Şimdi haber salmıştım. Affet de diye keşke. Aşkı başka kollar da tatlığına saygıtsın. Ben aşkımdan ölürken gülüp durdun halime. Hep üstüme yüklenip dokundun mantı elime. Düşeceksin demişsin. Nasıl düştün elime? Tuzak küçük, elle bir tuttuğuna saygıtsın. Sen gidince anladım. Beni de çok özlemişsin. Benden saklı bambaşka gönüllerde gezmişsin. Şimdi türlü rüyadan, iftiradan devmişsin. Yalanına yalanlar, katkılığına saygıtsın. Tekrar musallat olup derdime dert ekleme. Onca suçu cevali üzerime yükleme. Boş yere inseniz, benden medet bekleme. Beni uçurumlara, içtiğine saygıtsın. Duyuyorum, duyuyorum ah dekip beni anıyormuşsun. Onca yılın hatırına sever sanıyormuşsun. Vefasızın birine düşmüş yanıyormuşsun. Beni cehennemine, aklına saygıtsın. Beni cehennemine, aklına saygıtsın.